KIZ ENSTİTİSÜ MEZUNLARI YILLAR SONRA BİRARADA

Konsey Haber

1950’li yıllardan 1975’e gelene kadar Burdur Kız Enstitüsü’nde eğitim görüp mezun olan öğrenciler, yıllar sonra öğretmenleri ve sınıf arkadaşlarıyla buluştular. Yurdun bir çok yerinden arkadaşlarıyla buluşmak için Burdur’a gelen Eski Kız Enstitüsü Öğrencileri, Öğretmenevi’nde düzenlenen kahvaltıda anılarını paylaşıp, okullarının yıkılmaması için verilen mücadeleye destek mesajları ilettiler. Kız Enstitüsünün Okul Müdürü Nurten Kara, öğretmenleri Dr. Yusuf Ekinci, Hasan Uğur, Şükran Dörttepe, Jale Onur, Aysel Erbaş, Nehir Türker, Seval Köse, Sevim Çırak, Azize İldeş, Perihan Erkış gibi isimlerle buluşan mezunlar, Öğretmenevi’nde yaptıkları kahvaltının ardından saatlerle eski anılarını paylaşıp, aralarında olamayan dostlarının kulaklarını çınlattılar, yitip gidenleri saygıyla ve özlemle andılar. 20. Dönem Burdur Milletvekili ve Kız Enstitüsü Öğretmeni Yusuf Ekinci, yaptıkları etkinliğin gelecek yıllarda daha geniş çaplı geziler ve buluşmalarla gerçekleştireceklerini belirtip, eski dostlukları, anıları hatırlayarak mutlu olduklarını vurguladı.

Eski Kız Enstitüsü binasının yıkılma tehditiyle karşı karşıya olduğunu hatırlatan Ekinci, “Bina önemli bir tarihi ve nostalji yeri olduğu için, kültürel ve sanatsal faaliyetler için değerlendirilmesi doğru olacaktır” ifadelerini kullandı. Mezunlarda benzer tepkilerle binanın yıkımına karşı mücadele verenlere destek olacaklarını dile getirdiler.

1950’li yılların başında Burdur’da eğitim vermeye başlayan Kız Enstitüsü, 1975’e kadar sürdü. Bir çoğu Kız Enstitüsünün son mezunları arasında, bazıları ise Kız Meslek Lisesine dönüştürüldükten sonra eğitimini sürdürüp mezun olan öğrenciler, Ankara, İstanbul, İzmir, Denizli, Antalya gibi şehirlerden Burdur’a gelerek arkadaşlarıyla ve öğretmenleriyle buluştular. Kahvaltıda eski öğrencilerine seslenen Kız Enstitüsünün Okul Müdürü Nurten Kara, Burdur’un yaşanacak güzel bir şehir olduğunu ve Burdur’u geliştirmek için çalışmak gerektiğini dile getiren “Yıllardır Burdur’u tanıtmaya çalıştık, görev süremiz boyunca bir çok etkinlik yaptık. Öğretmenin en büyük mutluluğu öğrencilerini güzel yerlerde birlikte görebilmektir. Ben de öğrencilerimi bir arada bu kadar güzel gördüm ve çok mutlu oldum.” dedi. Bir öğrencime tokat attım onun rahatsızlığını duyuyorum Ekip çalışmasının önemli olduğunu belirten Müdür Nurten Kara, “Görev sürem boyunca öğretmen arkadaşlarımızla öğrencilerimize en iyi eğitimi vermek için çabaladık, planlı programlı çalışmalar yürüttük. Belki bu yoğunlukta kırdığım, üzdüğüm arkadaşlar oldu ama hiçbir arkadaşım ne ceza almıştır, ne görevden ayrılmıştır. Ailelerimizin içinde kızdığımız, gerginleştiğimiz zamanlar nasıl olduysa, okulda bizim ailemiz olduğu için benzer durumlarla karşılaştık. Bir merasimde, öğrencime tokat attım. Dayağa, şiddete karşı olduğum için hep onun rahatsızlığını duydum. Tokat atılacak bir davranışı yoktu ama sinirli bir anımda o karşıma geldi ve ona vurdum. Yıllardır aklıma gelir ve onun vicdan azabıyla yaşıyorum. Hatırlayan varsa yardımcı olursanız o öğrencimle buluşmak, ondan özür dilemek istiyorum.” sözleriyle, duygularını paylaştı. Okulumuzu yıkmak istiyorlar Kız Enstitüsünün “Depreme dayanıklı değil” denerek yıkılmak istendiğini hatırlatıp, yıkıma karşı öğrencilerin örgütlü davranması gerektiğini söyleyen Dönemin Okul Müdürü Nurten Kara, “Biz bunun yanlış olduğunu bir çok deprem görmesine rağmen hasar almadığını belirttik. Daha sonra rapor değişti ama ileride ne olur bilemem. Birlikten güzel işler doğar. Bizim okulu taşımımızın nedeni yeterli alan olmamasıydı. Ama eski binamız tarihi bir öneme sahiptir.

Eski binamızın yıkımına karşı birlikte, örgütlenip mücadele verelim. Kültür ve sanatsal faaliyetlerin sürdürüleceği bir merkeze dönüştürülmesi için çabalayalım.”dedi.

Okulumuzun yıkımına karşı birlik olalım İstasyon Caddesi’ndeki enstitü binasının önemine vurgu yapan Esengül Boyacıoğlu İnpulat, “Bizler bu binaya sahip çıkmalıyız. Okul binamız kayıtlarda 1955 yılında yapıldığı söylense de, elimde bulunan 1949 yılına ait fotoğraflarda okul binası görünmekte. Tarihçi ve restoratörler bu binaların çok önemli olduğunu vurguluyorlar. Bu binaya sahip çıkarsak, kültürümüze sahip çıkmalıyız. Bu konuda daha güçlü olabilmek için birlikte olmamız gerekiyor. Bu güne kadar hep Burdur için Burdurlular için çabaladım.” dedi. Kız Enstitüsü arsasının Burdur Valiliğine bağlı, Milli Eğitim Müdürlüğüne tahsis ediliğini açıklayan Esengül Boyacıoğlu İnpulat, “O yüzden buraya okul yapacağız diyerek yıkımını gerçekleştirmek istediler. Biz ilk etapta imza kampanyası başlattık, dönemin Burdur Valisine ilettik.

Kent Konseyi bu konuda önemli çalışmalara imza attı.

Burdur’da bazı derneklerin mücadelemize destek vermesiyle daha da güçlendik. İlerleyen dönemde depreme dayanıklılık testini Ankara İnşaat Mühendisleri Odasına gösterdiğimizde, raporun sahte olduğunu söylediler. Dönemin Valisinden rica ettik, raporun yenilenmesini istedik. Yeni raporda binanın dayanıklı olduğu raporu geldi. Bu seferde tarihi bir bina olmadığını söyleyerek yıkmak istediler. Buna karşı da Kültür ve Turizm Bakanlığının ilgili birimlerine başvuruda bulunarak bilirkişi raporu hazırlandı. Bu kadar emeğin boşa gitmesini istemiyorum. Buna karşı birlikte olmamız gerekiyor. Önceki valimiz, belediyeyle takas yapılmasına sıcak bakıyordu. Takas olmazsa kültür ve sanat merkezi olarak kullanılması gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.