Burdur Akdeniz bölgesinin göller kısmında yer alan il. Batı Anadolu ile Akdeniz bölgesini birbirine bağlayan Burdur, 36°53′ ve 37°50′ kuzey enlemleri ile 29°24′ ve 30°53′ doğu boylamları arasında yer alır. Isparta, Afyonkarahisar, Antalya, Muğla ve Denizli illeri ile çevrilidir. İrili-ufaklı 14 mâvi göl arasında yer alır.
İsminin kökeni
Bizans devrinde bölgeye Polydorion denilirdi. Burdur isminin nereden geldiği hakkında çeşitli rivâyetler vardır. Burdur Gölü civarının güzelliği karşısında şaşıran Türkmen boylarından Kınalı oymağı mensupları, “Cennet buradadır” demişler, bu söz zamanla kısalarak Burdur olarak halk arasına yerleşmiştir. Burdur şehrinin kurucuları olan Türkmenlerin Kınalı oymağı, ilk önce bugün Hamambendi denilen yerde “Tirkemiş” kasabasını kurmuşlardır. En kuvvetli rivâvet ise, Burdur’a yaklaşan, fakat yaşlılık sebebiyle göremeyen aşîret beyi; “Burada güzel kokular duyuyorum. Her hâlde burası çok bereketli yer olsa gerek.” diyerek aşîret mensuplarına; “Burada dur ve şehri şuraya kur!” emrini verir. “Burada dur” zamanla “Burdur” olur.
Burdur İli
Türkiye’nin Göller Yöresinde yer alan illerimizden birisi olan Burdur ili, ülkemizin Akdeniz Bölgesinde yer almaktadır. Malazgirt zaferinden sonra daima Türklere ev sahipliği yapmış Burdur, halen bu izleri taşımaktadır. Burdur’da 25′den fazla antik kent ve ören yeri, 50′ye yakın höyük ve tümülüs bulunan Burdur’un her toprağı tarih kokuyor. Toprağı genel itibariyle killi ve kireçlidir.
Burdur Tarihçesi
Çeşitli kaynaklar ve arkeolojik bulgular, antik dönemde Pisidia olarak adlandırılan bölgede yer alan Burdur ilinde Paleolitik Çağdan bu yana yaşanıldığını göstermektedir. Yeşilova ilçesinin Başkuyu köyünde bulunan kaya resimlerinden anlaşıldığına göre Paleolitik Çağda bu bölgede ilk insanın varlığı kesinlikle anlaşılmıştır. İl merkezine bağlı Hacılar Köyünde yapılan kazılar sonucu M.Ö. 7 bin yıllarında, insanın yeryüzünde hayvanı ehlileştirip, köyler kurarak çanak çömlek yapmasını öğrendiği, toplayıcılıktan üretime geçerek belli bir yere bağlandığı merkezlerin en önemlilerinden biri olduğu anlaşılmıştır. Burada ortaya çıkarılan ana tanrıça figürleri ile boyalı insan yüzlü çanak çömlekleri dünya arkeolojisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bölge, Frig, Roma, Bergama Krallığı ve Bizans dönemlerini yaşamıştır.
Burdur haritası | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
Coğrafi bölge | Akdeniz |
Yüz ölçümü | |
– Toplam | 6.887 km2 (2.659,1 mi2) |
Nüfus (2013) | |
– Toplam | 257.267 |
– Kır | 91.297 |
– Şehir | 165.970 |
Zaman dilimi | DAZD (+2) |
– Yaz (YSU) | DAYZD (+3) |
İl alan kodu | 248 |
İl plaka kodu | 15 |
Daha sonra Selçuklular, Hamitoğulları ve Osmanlılar bölgede hâkim olmuşlardır. Osmanlı Devleti 1914’de 1. Dünya Savaşına katılınca bütün yurtta seferberlik ilan edilmiş ve aynı yıl Burdur’da şiddetli bir deprem olmuş, yaklaşık 4000 kişi ölmüş ve şehrin önemli dini yapıları bu depremde yıkılmıştır. 1920 yılında müstakil mutasarrıflık olan Burdur, doğrudan hükümet merkezi olan İstanbul’a bağlanmıştır. Burdur düşmanın yurttan atılmasından sonra kurulan yeni Türkiye Cumhuriyetinde 1923 yılında İl olarak yerini almıştır.
Burdur Yüzölçümü
Burdur’un yüzölçümü 6.883 kilometre karedir. Topraklarının `.6’sını dağlık alanlar, %2.7’sini yaylalar, ’unu ovalar oluştururken ’si ise engebeli arazilerden oluşturmaktadır.
Burdur Nüfus
2013 yılında yapılan nüfus sayımına göre Burdur ilinin nüfusu 257.267′dir. Bu nüfusun e′i il ve ilçe merkezlerinde, 5′i ise kırsal alanlarda yaşamaktadır.
Burdur İklim
Burdur’da kara iklimi hüküm sürer. Yüksek dağlar, bölgeyi Akdeniz ikliminden ayırır. Yazlar sıcak, kışları çok soğuk geçer. Sıcaklık -16,7°C ile +39,6°C arasında seyreder. Senelik yağış ortalaması 443 milimetredir. Güneyde bu miktar fazlalaşır. Yağış kışın fazladır. Ovalar, ekili arâzi, sebze, bol meyve ağaçları ve gül bahçeleri ile süslüdür.
Burdur İlçeleri
Ağlasun
İl merkezine 32 km uzaklıkta, “Sagalassos Antik Kenti” ile Burdur’un en önemli turizm çekiciliği olan ilçelerinden biridir. İlçede yeraltı sularının bolluğu nedeniyle alabalık tesisleri yaygındır. İlçede 2276 m yüksekliğinde Akdağ dağcılık ve dağ-doğa yürüyüşü için çok elverişlidir. Kirazıyla ünlüdür.
Altınyayla
İl merkezine 125 km uzaklıktadır.Denizli –Fethiye yolu üzerinde şirin bir ilçedir. Yaylaları ve Anıt Ağaçları ile ünlü olan ilçede Karanlık Dere Kanyonu görülmeye değerdir. Güney batısında önemli bir Likya kenti olan Balboura Antik Kenti bulunur.
Bucak
Burdur’a 45 km uzaklıktadır. İlçenin kuzey-doğusunda Roma Dönemine ait “Kremna Antik Kenti” ve Kocaaliler bucağında Toros Dağları üzerinde “Milias ve Sia Antik kentleri”, Kestel köyünde “Kodrula Antik Kenti” bulunmaktadır. Susuz Kervansarayı ve İncirhan Kervansarayı önemli Selçuklu eserlerindendir.
Çavdır
İl merkezine 95 km uzaklıktadır. Antalya-Fethiye ve Denizli yol kavşağında bulunur. İlçede birçok Tümülüs ve Höyük ve Kaya kabartmaları bulunmaktadır.
Çeltikçi
İl merkezine 30 km uzaklıktadır. Antalya yolu üzerinde bulunmaktadır.
Gölhisar
İl merkezine 107 km uzaklıktadır.“Kibyra Antik Kenti” ve İbecik Kasabasında bulunan “Boubon Antik Kenti” ile turizm potansiyeline sahip olan ilçedir.
Karamanlı
İlçenin merkeze uzaklığı 63 km.dir. İlçede çok sayıda Tümülüs bulunmaktadır.
Kemer
İl merkezine 40 km uzaklıktadır. İlçede Olbasa gibi önemli antik kent vardır.
Tefenni
İlçenin merkeze uzaklığı 70 km.dir. İlçenin güneyindeki Çamur höyükte, Kalkolitik Döneme ilişkin yüzey araştırması bulguları burasının çok eski bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir.
Yeşilova
İl merkezine uzaklığı 60 km.dir. En eski yerleşim yerlerinden birisi olan ilçe sınırları içindeki Dereköy ve Gençali’de yapılan yüzey araştırmaları sonucunda Kalkolitik Döneme ait (M.Ö. 5000) çanak- çömlekler gün ışığına çıkmıştır.Kışın İlçenin Eşeler dağında kayak, yazın ise Salda Gölündeki kamping alanlarında sakin bir tatil geçirmek mümkündür.
Burdur Antik Kentleri
Burdur Düğer (Tymbrianassus) Antik Kenti
Burdur’da Klasik Çağ’a ait bilinen en eski yerleşim yeri, Düğer Köyü’ndedir. Yunan Arkaik Dönemi’ne rastlayan ve Frig Kültürü özelliklerini gösteren Tymbrianassus Antik Kenti, Yarışlı Gölü’nün doğu kıyısındaki yarımadada yer alır. Kent M.Ö. 6. yüzyılın sonlarında kurulmuştur. Düğer’de bilimsel kazı yapılmamış, kaçak kazılarda ortaya çıkarılan buluntuların ele geçirilebilen büyük kısmı Burdur Arkeoloji Müzesi’nde toplanmıştır. Bulunan eserler arasında, tapınak olduğu sanılan birkaç yapının pişmiş topraktan kaplama levhaları vardır. Bu levhalar yapıyı doğanın yıpratmasın dan ve yangından korumak için yapılmıştır. Levhaların üzerinde bulunan Grifon başlı hayvan figürleri de, dinsel inançlar göre yapıyı kötü ruhlardan korumaktadır. Dönemin süsleme motifi ise, dört yapraklı yoncadır.
Burdur Kibyra Antik Kenti
Burdur’un Gölhisar İlçesinde yer almaktadır. Çok yüksek olmayan üç tepecik üzerinde kurulmuştur. Çevresinin sağlam surlarla çevrili olduğu sanılan antik kent, dörtlü bir tetrapolisin başkentidir. Tetrapolis, Kibyra, Oinoanda, Balbura ve Budon sitelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Kibyra’nın atları ve silahşörleri ünlüdür. Kibyra’da hayvancılık ileriydi. Aşağı agorada dericilik yapılıyordu. Yakın zamana kadar işletilen maden ocakları ve arazinin doğal yapısında bulunan demir madeni, Kibyra’da demircilik sanatının varlığının kanıtlarıdır.
Burdur Kremna Antik Kenti
Burdur’un Bucak İlçesinin Çamlık köyü yakınlarında yer alıyor. Aksu vadisine hakim dil biçiminde bir tepe üzerinde kurulu kentte, konumu nedeniyle Eski Yunanca’da ?Uçurum? anlamına gelen Kremna adı verilmiştir. Antik PİSİDYA bölgesinin önemli kentlerinden bir olan Kremna’nın en eski kavmi Solymoslular’dır. Antik kent, sırasıyla Lidya, Pers Makedonya, Bergama Krallığı, Roma ve Bizans egemenliğinde kalmıştır.
Burdur Kodrula Antik Kenti
Bucak ilçesine bağlı Kestel Köyü’nün yakınlarında yer alır. Bugünkü Kestel Köyü’nün adı da antik Kodrula’dan gelmektedir. Helenistik dönemden Bizans dönemine kadar kesintisiz yerleşim yeri olmayı sürdüren antik kentin yapıları, zirveden yamaçlara kadar inmektedir. Etekte işlevi anlaşılamayan büyük bir yapı bulunmakta, bunun doğusunda Dor düzeninde yapılmış bir tapınak yer almaktadır. Nekrtopol, şehrin cephesindeki kesme taşlardan yapılmış sur kalıntılarının dışındadır.
Burdur Sia (Taştandam) Antik Kenti
Bucak İlçesinin Kızılkaya bucağına bağlı Karaot Köyü sınırları içindedir. Kalıntıları nedeniyle ?Taştandam? denilen Sia Antik Kenti, bir Pamfilya kentidir. Taştandam tepesi ile güney ve batı etekleri üzerinde kurulu kentin, kuzey, doğu ve güney kayalıkları iki üç katlı ve güçlendirilmiş surlarla çevrilidir.
Eteklerinde kısmen düz ve çamlık yerler, şehrin kutsal ve nekropol alanıdır. Mezar anıtları da buradadır. Helenistik ve Roma dönemlerine ilişkin kalıntılar içeren şehir, yerleşim yerinden uzaklığı ve yolunun olmayışı nedeniyle çok iyi korunarak günümüze kadar gelmiştir.
Burdur Sagalassos Antik Kenti
Burdur’un Ağlasun ilçesine 7 km. uzaklıktadır. Antik Pisidya bölgesinin en büyük ve önemli merkezlerinden biridir. Akdağ’ın 1700 metre yükseklerinde, Bergama Antik Kenti’nde olduğu gibi teraslama yöntemiyle kurulmuş kentin çekirdeğini kuzey terastaki yapılar oluşturmaktadır. Helenistik ve Roma dönemi kalıntıları içeren Sagalassos, en parlak dönemini M.S. 2. yüzyılda yaşamıştır.
Kazı ve onarım çalışmaları sürdürülen kentin en önemli yapıları, Athonius Mabedi, Büyük Cadde, Aşağı Agora, Yukarı Agora, Tiyatro, Bazilika, Helenistik Çeşme, Kütüphane, Nympheus (Su ile ilgili anıtsal yapı), Hamam, Yuvarlak Anıt, Valentinian Anıtı ve Küçük Mabed’dir. Kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan keramik fırınlar, Sagalassos’un Anadolu’nun önemli keramik merkezlerinden biri olduğunu göstermektedir. Sagalassos keramikleri, antik çağlarda Mısır ve Suriye’ye ihraç ediliyordu. Çok büyük bir alana yayılan Sagalassos antik şehri, iyi bir onarımla açık hava müzesi olabilecek niteliktedir.
Burdur Bubon Antik Kenti
Gölhisar ilçesinin İbecik Köyü yakınlarında, Dikmen Tepesi denilen mevkidedir. Pınar meşesi denilen sık çalılıkların içinde gizlenen Bubon Antik Kenti, 1960′lı yıllarda büyük bir yağmaya uğramış, M.S. 2. yüzyıla tarihlenen birçok bronz heykel başı yurt dışına kaçırılırken yakalanarak Burdur Müzesi’ne kazandırılmıştır. Görkemli Apollon heykeli, müzede sergilenmektedir. Bu buluntular, Bubon’da antik çağlarda bir bronz heykelcilik okulu ve atölyesinin varlığını kanıtlamaktadır. Kaçak kazılarda çok büyük tahribata uğramış şehirde, günümüze kadar gelen kalıntılardan Agora, Tiyatro, Su Sarnıcı, Çeşme ve Mabetlerin olduğu anlaşılmaktadır. Bubon antik kentinin geçmişi hakkında fazla bir şey bilinmiyor. M.Ö. 190 yıllarında Araxs’ın müttefiki olarak savaşa giren, daha sonra Oioanda, Balbura ve Kibyra kentlerinin oluşturduğu Tetrapolis’te yer alan Bubon, diğer şehirlerle birlikte Likya’ya geçmiştir. M.S. 1. yüzyılda ise bir Roma kenti olarak karşımıza çıkmaktadır.
Burdur Balbura Antik Kenti
Altınyayla İlçesindedir. İlçenin 6 km. güney-güneydoğusundadır. Bu yer Karkeli dağının doğu yamacı eteğindedir.Balboura, özellikle Roma egemenliği çağında Kabalia diye tanınmış olan bu yörede, önder kent Kibyra olmak üzere kurulmuş bir tetrapolisin (4 kent birliğinin) üyesi iken M.S. 2.yy. başlarında o birlik dağılınca Lykia kentleri birliğine katılmış ve artık Lykia kenti sayılmıştır. Balboura, en yüksek yerde kurulmuş Lykia kenti olarak bilinir ve Akropolisin bulunduğu tepe denizden 1649 m. yüksekliktedir.
Burdur’daki Diğer Antik Kentler ve Dönemleri
•Moatra; Merkeze bağlı bereket Köyü’nde, Klasik dönem Roma şehri.
•Kormasa; Merkeze bağlı Boğaziçi Köyü’nde, Klasik dönem Psid şehri.
•Mallos; Merkeze bağlı Karacaören Köyü’nde, Klasik dönem Roma şehri.
•Hadriani; Merkeze bağlı Cavurören Köyü’nde, Roma şehri.
•Sysianai; Merkeze bağlı Karakent Köyü’nde, Roma şehri.
•Malgasa; Merkeze bağlı Kavacık Köyü’nde, Psid şehri.
•Olbasa; Merkeze bağlı Belenli Köyü’nde, Klasik dönem Roma şehri.
•Macropedium; Merkeze bağlı Akören Köyü’nde, Klasik dönem Roma şehri.
•Keraitae; Bucak Belören köyünde, Klasik dönem Roma şehri.
•Komama; Bucak’a bağlı Kızılkaya Kasabasının Ürkütlü Köyü’nde, Klasik dönem Yunan yerleşim yeri.
•Nekropol; Uylupınar köyünde, Frig-Pers dönemi mezarlık alanı.
•Polyetta; Yeşilova’nın Yarışlı Köyü’nde, Psid şehri.
•Takina; Yeşilova Yarışlı köyünde, Psid şehri.
•Tümülüs; Tefenni’nin Yuvalak Köyü’nde.
•Üçtepeler Tümülüsleri; Yeşilova’nın Mürseller Köyü’nde klasik dönem
•Mabet Kalıntısı; Burdur şehir merkezinde, Frig dönemi.
•Kaya Kabartması; Tefenni Yuvalak Köyü’nde, klasik dönem Yunan Çağı
•Malyastara; Lengüme Köyü’nde, Psid şehri.
•Panemöteikhas; Bucak Boğazköy’de, Roma Dönemi.
Burdur Camileri
Burdur Ulu Camii
Pazar Mahallesindeki Pazar düzlüğünde yüksek bir tepe üzerindedir. Vakıf kayıtlarına göre Hamitoğlu Dündar Bey yaptırmıştır.1914 depreminde yıkılan minaresinin yazıtında 1300 de yaptırıldığı yazılıdır. Çelik Mehmet Paşa 1749 da onarım yaptırmıştır. Depremden sonra 1919 da ahşap karkas olarak yapılmıştır. Doğu,Kuzey ve Batısında üç kapısı vardır. İçten yarım kubbelidir. Kuzey kapısı yönündeki ikinci cemaat yerini 3 kubbe örtmektedir.1971 depreminde zarar görmüşse de Vakıflar İdaresince yaptırılmıştır. Camii kesme blok taşlardan yapılmıştır.
Burdur Dengere Camii
Çavdıra bağlı Bölme Pınar adı ile bilinen Dengere Köyündedir. Selçuklu ve beylikler dönemi ahşap direkli, toprak damlı camilerin Osmanlılar döneminde (XV ve XVI.yy.) yapılmış örneklerindendir. Kitabesi olmadığından kim tarafından ve ne zaman yapıldığı belli değildir. Dengere Camiinin duvarındaki taşlardan birine 1661 tarihi kazınmıştır. Bir gerçek payı olsa gerektir. Camii minaresi ve şadırvanı ile birlikte bir bütün teşkil etmektedir. Yaklaşık kare planlıdır. Camiinin ortasındaki dört direk çatısını tutmakta ve camiyi üç sahana ayırmaktadır. Tavan düz kirişlerle süslüdür. Ahşap sütunlar sekiz yüzlüdür. Ayaklar klasik devir mermer sütunlardandır.
Burdur Kervansarayları
Burdur İncir Kervansarayı
Bucak İlçesinin 15 km. batısında İncirdere Köyü yakınında bulunmaktadır. Anadolu Selçuklu Sultanlarından Gıyasettin Keyhüsrev Bin Keykubat tarafından XIII.yy.da M.1238 yılında yaptırılmıştır. Büyük bir kısmı tahrip olmasına rağmen hala ayaktadır. Han’ın ilk bakışta dikkati çeken kısmı kitabeli taç kapısıdır. Dikdörtgen şeklindeki taç kapının ortasında istiridye kabuğu şeklinde kemerli esas giriş nişi dış cepheden iki yalancı sütunla desteklemiştir. Sütunların üzerinde geometrik desenlerle bezeli iki rozet motifi ile karşılıklı iki aslan tasviri vardır. Kervansaray avlulu ve kapalı mekân olarak iki kısımdan oluşturulmuştur. Ne yazık ki avlusu yok olmuştur. Basık kemerli kapının üzerinde dört satırlık kitabede yazılar vardır. Kervansarayın mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne aittir. Tapunun 60 pafta, 2 parselinde kayıtlıdır. 1993 ve 2000 yıllarında Burdur Müze Müdürlüğü sorumluluğunda Prof.Dr. Rahmi Hüseyin ÜNAL tarafından avlu kısmında kazı çalışmaları yapılmıştır.
Burdur Susuz Kervansarayı
Anadolu Selçuklu devri XIII.yy. kervansaraylarındandır. Bucak İlçesi Susuz Köyündendir. Susuzhan kareye yakın dikdörtgen bir plana sahiptir. Beş neflidir. Orta nef yüksekçedir. Ortasında bir kubbe vardır. Hanın göze batan önemli yeri batı tarafındaki cephede tak şeklinde giriş kapısıdır. Kapı katının yan söve kanatları çeşitli geometrik desenlerle boş yer bırakılmaksızın bezenmiştir. Mukarnaslı giriş nişinin üzerinde geometrik oyma süslü iki kabartma rozet motifi vardır. Bu nişin iki yanında yalancı sütunlar üzerinde yükselen ve kemer şeridinde yılan tasvirleri bulunan iki küçük niş daha vardır. Bunların alınlığında ise iki ejder başı vardır.
Burdur Türbeleri
Burdur Dörtayak Türbesi
Burdur merkez hıdırlık (Hızırilyas) denilen bahçeler arasında yer alır. Tapunun 7 pafta, 124 ada, 63 parselinde kayıtlıdır. Muhtemelen XIV. veya XV. yy.a aittir. Tamamı kesme taştan yapılmış olan türbe altta kare planlı olup kapı eşiğinden yukarısı sekizgendir. Piramit çatılı bir külahla üzeri örtülmüştür. Türbenin köşelerinde kareden sekizgene geçilen köşe pahları büyük üçgen satıhlar halinde olup pahların başladığı hizada doğu ve batı kenarları dikdörtgen iki küçük pencere açılmıştır. Kuzey kenarda gene pah köşeleri hizasında iç içe daralan profilasyonlar içinde yekpare taş söveli ve basık yay kemerli kapı yer alır. İç kısımda tamamı sekizgen planlı olup duvarlar içte sıvasız ve dışta olduğu gibi kesme taştır. Güney kenarda mihrap yer alır. Mekanın üzeri içten kubbe ile örtülüdür. Bu türbe Vakıflar Genel Müdürlüğünce 1984 yılında restore edilmiştir.
Burdur Kiliseleri ve Medreseleri
Burdur Pirkulzade Medresesi ve Kütüphanesi
Medrese bugünkü Burdur Müzesinin yerinde iken medreselerin Milli Eğitime devrinden sonra yıkılmış sadece kütüphanesi ayakta kalmıştır. Medresenin kitabesine rastlanamadığından hangi tarihte yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Pirkulzade Kütüphanesi Burdur Müzesi bahçesinde bulunmaktadır. Osmanlı Mimarisinin güzel bir örneğidir. Binanın kitabesi yoksa da kitaplardaki mühürlerden 1239(1823) tarihi vardır.1240(1248) tarihli vakfiyeye göre Burdur Müftüsü Küçük Şeyh Mustafa Efendi tarafından yaptırılmıştır.
Burdur Rum Kilisesi
İlimiz Merkez Zafer Mahallesinde tapunun 40 pafta, 466 ada, 3 numaralı parselinde kayıtlı bulunan Rum Ortodoks Kilisesinin yapılış tarihi kesinlik kazanmamıştır. 1608 m2 lik bir alan üzerine 632 m2 lik kapalı alanı bulunan kilise 1983 yılında Kültür Bakanlığınca Kültür Varlığı olarak tescil edilmiştir. Kilise batı kısmına ilaveler ve iç kısmında da bazı tadilatlarla sinema haline getirilmiştir. Pencere ve kapıların çoğu kapatılarak iptal edilmiştir. Kilise üç neflidir. Orta nef geniş ve yüksektir. Bu kısmın tavanı telisle örtülmüştür. Apsis ve Apsis yanındaki bölümler binanın dış kısmına çıkıntı yapmıştır. Kilisenin üç girişi bulunmaktadır. Güney-Kuzey cephesindeki pencereler sivri-yalancı kemerlidir.
Burdur Diğer Tarihi Yerleri
Burdur Saat Kulesi
Burdur merkez Pazar Mahallesindedir.1936 yılında yapılmıştır. Ulu camiinin 10 m. kuzeyindedir. Kesme taşlarla inşa edilmiştir. Kare plana sahiptir. En altta dükkan olarak kullanılan bir mekan vardır. Merdivenlerle çıkılır. Zeminden aleme kadar altı boğum halinde daralarak çıkan kulede dördüncü katta her biri şehrin dört yanına bakan dört büyük saat yerleştirilmiş ve bu mekana şerefe görüntüsü verilmiştir. Saatlerin üzerinde ise dört pencereli ve piramidal çatısı âlem ile nihayetlenen bir oda vardır. Yüksekliği 30 m.dir.
Burdur Evleri
Burdur Taş Oda
Burdur Merkez Pazar mahallesindedir. 17.yy.dan kalma Osmanlı sivil mimari örneklerinden biridir. Kınalı Aşiretinden Emin Bey tarafından yaptırılmıştır.Kültür Bakanlığınca 1978 yılında restorasyon çalışmaları başlatılmış ve 1988 yılında da bitirilmiştir. Bina iki katlıdır. Birinci kat taş, ikinci kat kerpiç ve ahşap yapı malzemesi ile inşa edilmiştir. Özellikle Baş odanın doğu duvarı ve altındaki sivri kemerli iki yanı açık ahır kısmı kesme köfeki taşındandır. Ev, bahçenin batı kısmına yerleştirilmiştir. Birinci kata çıkışı sağlayan merdiven sahanlığının altı, aynı zamanda çeşmedir.
Başoda
Bol pencerelerle ışıklandırılmıştır. Ahşap yüklük, dolap, davlumbaz, tavan ve pencere pervazlarının kalem işi altın-gümüş varak kaplı süslemeleriyle yapının en göz alıcı odasıdır. Kuzey yönde tabandan yükseltilmiş seki odayı ikiye ayırdığı gibi, tavanı da ikiye bölmektedir. Bu ayırma, sofadaki gibi duvarlara bitişik yükselen, üzerleri kalem işi enine zikzak motiflerle süslü, alt ve üst kısımları kum saati biçimli-oymalı beş yüzlü sütün çelerdir. Bu sütün çelerin aynısı tavana da yatay olarak yapılmıştır. Odanın girişinde yüklük boyunca zeminden alçaltılmış dar bir pabuçluk yer alır.
Burdur Bakibey Konağı (Koca Oda)
Burdur merkez Değirmenler Mahallesi Divanbaba caddesindedir. 17.yy. Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerindendir. Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırıldıktan sonra 1988 yılında restorasyonu tamamlanmıştır. Bakibey Konağı, Koca Oda adıyla da bilinir. Bilinen en eski tapu kaydı 1830 yıllarında Reşit Bey üzerinedir. Ancak konağın Reşit Beyin dedesi Ahmet Paşa veya onun babası Çelik Mehmet Paşa zamanında yapılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Konak, zemin katı pencere bitimine kadar devam eden taş temelin üzerinde ahşap ve kalın masif kerpiç duvarlardan oluşmuş iki katlı bir yapıdır. Alt katta ahır, ambar gibi odalar vardır. Üst kata taş merdivenle çıkılmaktadır.
Burdur Mısırlılar Evi
Burdur Merkez Oluklar altı Caddesinde yer almaktadır. Hinnaplı ev olarak adlandırılmıştır. Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılmıştır. 19.yy. yapısıdır. İki katlı, taş temel üzerine bağdadi olarak yapılmış olup, çatısı alaturka kiremit ile örtülmüştür. Alt katta kışlık odalar ve kiler, üst katta ise ortadaki ince uzun sofaya açılan dört oda yer almaktadır. Tavanlar ahşap işlemelidir. Bol sayıda pencereler ışıklandırmayı sağlarlar ve ahşap kepenklidirler. Odalarda alçı şerbetlikler, ahşap yüklükler, ahşap tavan ve tabanlar ortak özelliklerdir. Başodanın tavan süslemeleri ve alçı şerbetliği diğerlerine göre daha özenlidir. Tavanda dairelerle oluşturulmuş, çiçek motifleriyle bezenmiş bir orta göbek ve bunu çevreleyen baklava dilimi motifleri ile süslü bir bordür yer almaktadır.
Burdur Çelikbaşlar Evi
Burdur Merkez Değirmenler Mahallesinde Koca oda’nın bahçesinde yer almaktadır. Erken Cumhuriyet dönemine aittir. İki katlı olup, alt katı taş, üst katı ahşap-kagir yapıdır. İkinci kat cumbalıdır. Girişte genişçe bir sofa yer alır. Odaların hepsi bu sofaya açılır. Birinci katta 5, ikinci katta 6 oda bulunmaktadır. Odalarda taban ve tavanlar ve yüklükler ahşaptır. Sade, süslemesiz geleneksel Türk evinin geç devirdeki bir modelidir. Bina çok sayıda pencerelerle ışıklandırılmıştır. Kültür Bakanlığınca kamulaştırılarak restorasyonu yapılmıştır.
Burdur Piribaşlar Evi
Burdur Merkez Oluklaraltı caddesinde, Mısırlılar evi yanında yer almaktadır.19.yy.sonu itibariyle yapıldığı tahmin edilmektedir. Osmanlı mimari geleneğini yansıtmaktadır. Piribaşlar evi iki katlı olup, taş temel üzeri kerpiç ve bağdadi, kırma çatılı ve alaturka kiremit ile örtülüdür. Alt katın bir kısmında iki dükkan yer almaktadır. Diğer kısımlar depo olarak kullanılmaktadır. Binaya kemerli büyük iki kanatlı kapıdan girilir. Girişte antreye ulaşılır. Antrenin sağında bir oda ve alt kat depolarına açılan kapılar vardır. İkinci kata ahşap bir merdivenle çıkılır bu katta salon ve salona açılan odalar yer alır. İkinci kat cumbalıdır. Kültür Bakanlığı tarafından tescil edilmiştir.
Burdur Çetinerler Evi
Burdur Merkez Pazar Mahallesinde, Taşoda yakınındadır. 19.yy. ait bir yapıdır. Kültür Bakanlığı tarafından tescil edilmiş olup, içinde evin sahibi oturmaktadır. Ev iki katlı olup alt katın batı ve kuzey duvarları taş, diğer kısımlar ahşap kargir, üst kat bağdadi, çatı yer yer alaturka kiremitli, büyük kısmı ise çinko ile örtülüdür. Eve girişten sonra ortada bir salon yer alır. Salonun iki yanında dört adet oda bu salona açılmaktadır. Salonun güney batı köşesinden bir merdivenle alt kata inilir. Alt katta ahır, kiler,odunluk,mutfak ve bir oda yer almaktadır.
Burdur Mağaraları
İnsuyu Mağarası
Ülkemizde turizme açılan ilk mağaralardan biri olan İnsuyu Mağarası ile Burdur arasında 13 kilometre bulunmaktadır. Burdur’un su ihtiyacını karşılamak için kullanılan İnsuyu Mağarası sürekli çekilen sular nedeniyle mağaranın içindeki göller kurumuş ve mağarada mevcut olan damlalar zaman içerisinde yok olmuştur. Fakat 2004 yılında şiddetli bir şekilde yağan yağmur sayesinde İnsuyu Mağarası’nda tekrar küçük gölcükler oluşmuştur.
Burdur Müzeleri
Burdur Arkeoloji Müzesi
Ziyaretçilerine kapılarını ilk kez 12 Haziran 1969 yılında açan Burdur Arkeoloji Müzesi, zengin kalıntıların bir araya toplandığı görülmeye değer bir müze konumundadır. 60 binden fazla koleksiyonuyla Türkiye’nin sayılı müzelerinden biri olan Burdur Arkeoloji Müzesi, Sagalassos Antik Kenti ve Hacılar Höyük’ten gelen kalıntıların yanı sıra heykeltıraşlık eserleriyle sadece Türkiye’nin değil dünyanında ilgisini çekmiştir.
Burdur Yemekleri
Burdur Testi Kebabı
Günlük bağ bahçelerde ve soğuk çeşme başlarında yapılan bir yemektir. Ağız kısmı dar bir testi yapılır. Bu testinin içinde koyun etinin yağlı kaburga kısmı kuşbaşı şeklinde doğranarak, tuzlanıp konur. Yiyenlerin arzusuna göre içine ayrıca küçük temizlenmiş soğan, patates, patlıcan, yeşil biber, havuç ve domates doğranarak malzemesi tamamlanır. Etle doldurulan testi 35-40 dakika kadar ateş ortasında oturtulup, etin pişmesinden sonra yukarıda saydığımız malzemeler içine doldurulur ve tekrar ağzı kapatılarak (temiz bir bez ile bağlanır) ateşin içine oturtulur. Ara sıra kulpundan tutularak silkelenir. Piştikten sonra servis tabakalarına alınır ve üzerine kimyon ekilerek yenir.
Burdur Şiş
Ülkemizin bilhassa Adana ve Urfa taraflarında yapılan ve aynı adla anılan şişlerine benzemekle beraber, daha kısa ve ince şişlere dizilmektedir. Şiş köftenin kıyması kaburga yatağı denilen et veya sıyrıntısının kıymasına biraz kuyruk yağı ve sadece tuz ilave edilir. (10 kg kıymaya 300 gr. kuyruk yağı) gibi. Sonra yoğrulur. Dinlendikten sonra şişelere takılır ve ızgara mangalında pişirilerek, pide arasında servis yapılır. Şiş köftenin ala – sulu olması daha makbuldür.
Burdur Peynirli Pide
Ekmeklik hamur, pide haline getirilir ve ortasına boydan boya rendelenmiş taze peynirle maydanoz konarak pide uzunlamasına, iki taraftan peynirin üstüne kapatılır. İnce uzun ekmek biçiminde fırına verilir. Piştikten sonra baklava kesimi yapılarak tepsiye konur ve üzerine tahta kaşıkla tereyağı çiğ olarak erimeye bırakılır. Şurup veya ayran ile sıcağı sıcağına servis yapılır. Burdur’da peynirli pide sadece “kelle peyniri” ile yapılır ve peynirin sünmesi yağlı ve lezzetli olduğunu gösterir.
Burdur Kömbe (Çanak Ekmeği)
Bucak ilçesi ve çevresinin geleneksel yemeklerinden çanak ekmeği şöyle yapılır: önce hamur açılarak içine tahin, ceviz, pekmez veya kavrulup taşta sürtülmüş haşhaş ve yağ konarak dürülür. Bu dörüm, yuvarlak çörek haline getirilerek leğene sıralanır. Bu leğen köz halindeki ateşin “sac ayağı” üstüne konur. Leğenin üstü başka bir sac ile kapatılır. Bu sacın üzerine de köz konur. Böylece leğenin içinde bulunan gömbelerin hem alttan, hem de üstten pişirilmesi sağlanır.
Burdur Guymak
Bir ölçü şeker ile iki ölçü su ocakta kayarken 1/2 ölçü nişasta su ile ezilip yavaş yavaş ve karıştırılarak kaynayan şekerli suya dökülür. Pişerken arzu edildiği kadar tereyağı konur. Karışım kaynayarak çokça pişerken devamlı olarak karıştırılır. Eğer yağını “kusarsa” guymak pişmiş demektir. Pişerken ağarmış bademler içine atılır. Yayvan tabakalara konarak ılık veya soğuk olarak yenir. İstenirse üzerine kaymak da konur.
Burdur Ceviz Ezmesi
Bir kg irmik ve 1 kg dövülmüş ceviz bir kaba konur. Diğer yandan bir bardak su bir tencere içinde, ateş üzerinde ılıklaştırılır. 1 kg şeker ılık su üzerine dökülerek eriyene kadar karıştırılır. Şeker eriyince, irmik ve ceviz karışımı eklenerek iyice karıştırılır. Kıvama gelen bu karışım, pudra şekeri serpilmiş bir tepsiye dökülerek, kaşığın ters yüzü ile aynı kalınlıkta yayılır ve baklava kesimi yapılır. Burdurluların hediye olarak il dışına götürdükleri tatlı çeşidinin en yaygın olanıdır.
Burdur Kabak Helvası
İri ve büyüklerinden iki adet dolmalık kabağın kabukları soyulur ve çekirdekleri ayıklanır. içinde su bulunan tepsiye aynı yönde rendelenir. Rendelenmiş kabak avuç içinde sıkılır. Ölçü kabı olarak su bardağı veya kase vb. kullanılır. İki ölçü kabak rendesine, bir ölçü şeker ve bir çay bardağı su konur ve hafif ateşte aynı yönde, suyunu çekene kadar karıştırılır. İndirmeye yakın bir zamanda bir limon veya eritilmiş limon tuzu suyu konarak, 5-10 dakika kaynatılır ve kıvamına gelince ateşten alınır. İstenirse üzerine, soyulmuş bademler tereyağında kavrularak bol miktarda serpiştirilir. Kabak helvası yemeklerin yanı sıra ayrıca reçel gibi de yenmektedir.
Burdur Muhallebisi
4 Kaşık pirinç unu, 2 kaşık nişasta, az bir su ile ezilip, 1 kg süt ile karıştırılır. Kaynatılarak çokça pişirilir. Ateşten inerken dövülmüş sakız katılır. Çukur küçük tabaklar ıslak bir bezle silinip, muhallebi doldurulur. Muhallebi donduktan sonra, tabaklara baş aşağı boşaltılır. Daha sonra iki ölçü şeker, bir ölçü su ile kaynatılıp, tabaklarda bulunan muhallebilerin üzerine dökülür veya arzuya göre üstleri çeşitli reçellerle de süslenerek yenir.
Burdur Halk Müziği Örnekleri
•Onikidir Şu Burdur’un Dermeni
•Şu Çavdır’ın Hanları
•Tekelioğlu
•Şişedeki Gülyağı
•Serenler
•Haymanalı
•Ispanaktan Evvel Çıkar Gerdeme
•Kezban Yenge
•Dolan Gel Sevdiğim
•Gaz Amat
•Eklemelidir Şu Burdur’un Dağları
•Dirmilcikten Gider Yaylanın Yolu
•Ali Bey
•Denizin Dibinde Hatcam
•Ya da Geceleri Kalkar Ağlarım
•Sarı Zeybek
•Kahpe Gençlik de Geldi Geçti
•Anne Buralar Nere
•Şu Dirmil’in Çalgısı
•Koca Çamın Gürlemesi Dal İlen
•Tahtalıkta Galbır Var
•Çömlek Kırdıran Boğazı
Burdur Manileri
Ayna koydum çayıra,
Şavkı vurmuş bayıra,
Göğde Allah’ın yazdığına,
Yerde kimler ayıra.
*****************************
Esmerim cizim cizim,
Süngüsü boydan uzun,
Selam söylen yüzbaşıya,
Yarim versin izin.
*****************************
Dambırımın ucu pekmez,
Çaların çanların ötmez,
Bekar gıza gücüm yetmez,
Ah bi dul garı dul garı.
*****************************
Ak kapı kara kapı,
Aktır bıllurun sapı,
Beni senden ayıran,
Sürünsün kapı kapı.
*****************************
Kır atıma bindim geldim,
Çayırlarda indim geldim,
Ne zamandır görmedim,
Yarimi görmeye geldim.
*****************************
Entarisi sarı aklı,
Deli gönül çok meraklı,
Ayşe gelin sorarsan,
Yeni gelmiş de, duvaklı.
*****************************
Ak taşı kaldır da gel,
Yılanı öldür de gel,
Sen beni seviyorsun,
Cüzdanı doldur da gel.
Burdur Gölleri
Burdur Gölü
Burdur gölü oldukça geniş bir havzanın içinde bulunmaktadır. Güneybatı-Kuzeydoğu yönünde uzanan gölün uzunluğu 34 km. en derin yeri 110 m. ve yüzölçümü ise 186 km. kadardır. Dünyada sadece Burdur Gölü’nde yaşayan endemik türlerden Aphanius Burduricus haricinde balık yaşamamaktadır. Başta dikkuyruk ördekleri ve flamingo kuşları olmak üzere çok sayıda kuş türü kış mevsimini gölde konaklamaktadır. Yelken sporu için elverişli göllerden biridir.
Salda Gölü
Yeşilova İlçe Merkezi’ne 4 km. uzaklıkta bulunan Salda gölü tektonik kökenli olup, 185 m. derinliği ile ülkemizin en derin gölleri arasındadır. Yüzölçümü 125 km² olan Salda Gölü çevresinde doğal kumsallar mevcut olup, göl çevresi 1989 yılında Doğal Sit Alanı olarak kabul edilmiştir. Gölde yelken, kano, su altı dalış gibi sportif faaliyetler yapılmaktadır.
Karacaören Baraj Gölü
Bucak İlçe Merkezi’nin 35 km. güneydoğusunda Aksu Çayı üzerinde oluşturulan Karacaören Baraj Gölü doğal güzellikleri ve Antalya-Isparta Karayolu üzerinde bulunması nedeniyle göl kıyısında kurulan turistik tesislerin sayısı giderek artmaktadır. Gölde sazan ve levrek türlerinden oluşan tatlı su balıkçılığı ile kafes balıkçılığı (alabalık) ve kano, bot vb. sportif faaliyet yapılmaktadır.
Yapraklı Baraj Gölü
Gölhisar ilçe Merkezi’nin 16 km. güneyinde Gölhisar- İbecik karayolu üzerinde Kısık Mevkiinde Dalaman Çayı üzerinde oluşturulan Yapraklı Baraj Gölü doğal güzellikleri ile mesire yeri olarak ilgi görmektedir.Sazan ve alabalık türlerinin zengin olduğu baraj gölüne balık avcılığı için çevre illerden amatör balıkçılar ilgi göstermektedir.
Burdur Kanyonları
Kargı Kısığı Kanyonu
Bucak İlçesi’nin doğusunda Aksu çayı vadisinde yer alan Kargı Kısığı kanyonudur. Karacaören I barajının kuzeyinde yer alan kanyon, yaklaşık 2 km. uzunluğundadır.
Karanlık Dere Kanyonu
Altınyayla İlçesi’ne 25 km. uzaklıkta Ballık köyünde yer alan Karanlık Dere kanyonudur. Yaklaşık 700 m. derinliğe sahiptir.
Serençay Kanyonu
Merkez Günalan köyü’nden başlamaktadır. Yaklaşık 4 km uzunluğa sahip kanyonda erken Bizans dönemine ait olduğu tahmin edilen kaya evleri bulunmaktadır.